Merhabalar,

Bugünkü yazımı değer konusuna ayırmak istedim. Değer aslında çok ilginç ve üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Gelin bugün değer konusunun derinlerine inelim ve şu soruların cevabını bulalım: Kendinize değer veriyor musunuz? Ben değerliyim diyebiliyor musunuz?

Kendine Değer Vermek

Bizim kültürümüzde kendi istek ve ihtiyaçlarını ikinci plana atma, aile, arkadaşlar ve yakın çevreye öncelik tanıma gibi bir anlayış var, öyle değil mi? Hatta kendini düşünenlere “bencil” deniyor. Oysa hayatta en değerli varlığın kendimiz olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yani düşünsenize, siz yokken hayat var mı gerçekten?

Peki kendine değer vermek ne demek sizce? Aşağıdaki satırda benim fikrimi okumadan önce bir dakika düşünmenizi rica ediyorum, ilk kendi cevabınızı bulun.

Bence ben değerliyim diyebilmek; hiçbir koşula bağlı kalmadan kendini çokca sevmek, kendine, bedenine iyi bakmak ve ihtiyaçlarını önemsemektir.

Eskiden kendime olan sevgim koşullara bağlıydı. Kilo verdiğimde, işimde harikalar yarattığımda, etraftan ilgi ve takdir gördüğümde daha çok sevilesi buluyordum kendimi. Ya o kilo aldığım dönemler? Aynada doğru düzgün yüzüme bile bakmazdım. Her baktığımda da başarısızlık görürdüm.

Tabii hayatımda çok şey değişdi, zihnen ve fiziken dönüştüm, yepyeni bir Dilek hatta İyidilek oldum :). Şimdi o günleri bir şefkat hissi ile hatırlıyorum. Şu anki Dilek olarak çok iyi biliyorum ki, özsevgi koşulsuzdur. Sağlıklı bir bedene sahip olmak elbette kaliteli bir yaşam için güzel bir seçimdir ancak kendimizi her durumda sevmeyi ve değer  vermeyi sonuna kadar hak ediyoruz.

Kilolu olsak da, verdiğimiz sözden dönsek de, işsiz kalsak da, yalnız kalsak da, beceriksiz olsak da, korksak da çok ama çok değerliyiz. Bu dünyada bizden bir tane daha yok düşünsenize.

Peki bunca zaman kendimize değer vermemeye alıştıysak bunu nasıl değiştirebiliriz?

Kendini Yargılamayı Bırak

Öncelikle kendinizi yargılamayı bırakın. Kendinizi eleştirdiğinizi fark ettiğiniz her anı bir deftere not alın ve sonra bunun tam tersi ne kadar eşsiz olduğunuzu kendinize hatırlatın. Örnek verelim kahvaltı ederken kolunuz çarptı çay bardağı tuzla buz oldu. Anlık bir şaşırdınız ve geçti mi? Yoksa kendinize saydırmaya başladınız mı? “Bir insan bu kadar mı beceriksiz olur?” “Aferin bana bunu da çok güzel becerdim.” “Çok dikkatsizim” bu ve benzeri cümleleri fark ettiyseniz hemen notunuzu alın deftere. Ve kendinize cevap yazın:

• Hayır ne beceriksizim, ne de dikkatsizim. Sadece elim çarptı ve bir bardak için de kendimi üzemem.
• Bolluğuma çok teşekkürler yerine koyabilecek bir bardağım da var. Kırıkları da süpürebilirim.
• Oh ne de güzel kırdım aferin bana (bu da ileri version ?)

Ben Değerliyim Egzersizi

Başka ne yapabiliriz derseniz, “Ben Değerliyim” egzersizini önerebilirim size. Eğer yanlış hatırlamıyorsam Aykut Oğut ve Esra Banguoğlu Oğut’un kitaplarında okumuştum. Ben değerliyim çünkü…… noktaları siz dolduruyorsunuz ve her gün ister yazarak ister konuşarak neden değerli olduğunuzu kendinize hatırlatıyorsunuz. Buna da örrnek verelim:

• Ben değerliyim çünkü çok iyi kalpli bir insanım.
• Ben değerliyim çünkü işimi son derece özenli bir şekilde yapıyorum.
• Ben değerliyim çünkü varlığım bunun için yeterli.
• Ben değerliyim çünkü dürüst bir insanım.
• Ben değerliyim çünkü kızım için muhteşem bir anneyim.

Daha önce hiç kendi değeriniz üzerine çalışmadıysanız bu egzersiz bir taraftan size saçma gelebilir. Danışanlarıma hep anlatırım içimizde bir sabotajcı vardır. Yeni bir karar aldığımızda hemen neden bunun saçma olduğunu anlatır bize. Muhtemelen bu egzersizi ilk defa yaptığınızda da böyle olacak. O tatlı aksi sese kulak vermeyin olur mu? Siz en az 21 gün boyunca bu çalışmayı yapın ve kendinizdeki farkı görün. Hatta süre sonunda bu blogu hatırlayın ve neler değiştiğini altta, yorumlarda paylaşın lütfen.

Sağlıklı ve mutlu kalın,